Nasreddin Hoca Şenliği’nde Cumhuriyet Gazetesi yazarları söyleşi ve imza günüyle okurlarla buluştu.
66. Uluslararası Akşehir Nasreddin Hoca Şenliği kapsamında düzenlenen “Cumhuriyet ve Mizah” başlıklı söyleşi ve imza günü, 6 Temmuz Pazar günü Hıdırlık’ta gerçekleştirildi. Cumhuriyet Gazetesi’nin katkılarıyla düzenlenen etkinlikte edebiyat, gazetecilik ve mizah dünyasının önde gelen isimleri Akşehirli okurlarıyla bir araya geldi.
Söyleşide usta gazeteciler Işık Kansu, Bülent Gürsoy, A. Celal Binzet, Güven Baykan ve Tolga Aydoğan, mizahın tarihsel rolü, Cumhuriyet değerleriyle olan ilişkisi ve Nasreddin Hoca’nın evrensel mesajları üzerine görüşlerini paylaştı. Ayrıca söyleşide, mizahın toplumsal işlevi, Cumhuriyet değerleriyle olan ilişkisi ve Nasreddin Hoca figürünün çağdaş yansımaları üzerine kapsamlı değerlendirmeler yapıldı. Etkinlik, vatandaşlar tarafından ilgiyle takip edildi.
Etkinlikte konuşan Akşehir Belediye Başkanı Dr. Ahmet Nuri Köksal, Nasreddin Hoca Şenliği'nin sadece bir eğlence etkinliği olmadığını vurgulayarak, “Bu yıl şenliğimizin ana temasını akıl, mizah ve evrensel değerler olarak belirledik. Mizah, düşünmenin en özgür halidir. Nasreddin Hoca’nın mirasını çağdaş bir bakışla geleceğe taşıyoruz,” dedi.
Işık Kansu: “Mizah, aklın kalkanıdır”
Gazeteci Işık Kansu, Nasreddin Hoca’nın yalnızca bir fıkra anlatıcısı değil, Anadolu’nun vicdanı olduğunu vurguladı:
“Nasreddin Hoca sadece bir mizah ustası değil, aynı zamanda halkın gözüyle dünyayı yorumlayan bir simgedir. O, özgürlük ve eleştirel akıl üzerinden toplumla bağ kurmuştur. Mizah, baskı rejimlerine karşı aklın kalkanıdır. Cumhuriyet’in temelinde de bu bilinç yatar. UNESCO tarafından anılması, onun evrensel değer taşıyan bir düşünür olduğunun kanıtıdır.
Bülent Gürsoy: “Mizah, Gerçekleri Aktarmanın Yolu”
Bülent Gürsoy, mizahın hem halkla temas kurmada hem de gerçekleri ifade etmede etkili bir araç olduğuna değindi:
“Mizah, halkla temas kurmanın en güçlü yoludur. Günümüz gazeteciliğinde de giderek daha önemli bir araç haline geliyor. Bazen hakikati doğrudan söylemek yerine, mizahla anlatmak çok daha etkili oluyor. Nasreddin Hoca bu yönüyle Cumhuriyet’in gülümseyen yüzünü temsil eder. Çünkü o, halkın diliyle gerçeği söylemenin ustasıydı.”
Güven Baykan: “Sansürle Büyüyen Mizahçılar, Halkla Ayakta Kaldı”
Güven Baykan, mizahın tarih boyunca karşılaştığı baskılara ve sansüre karşı verdiği mücadeleye dikkat çekti:
“Yazarlar yıllar boyunca sansürle, baskıyla yüzleşti. Bugün de hâlâ yazarken düşünmek zorundayız. Ama halk, bu mizahı yaşatmaya devam ediyor. Nasreddin Hoca’nın yüz yıllardır anlatılan fıkraları, halkın bu direncinin bir yansımasıdır. Mizahçılar sansürle büyüdü ama hep halkla ayakta kaldı. Nasreddin Hoca, Cumhuriyet düşüncesinin çok öncesinden halkın eleştirel bilincini temsil eden bir figürdür.”
Etkinlik sonunda konuşmacılar okurlarıyla bir araya gelerek kitaplarını imzaladı. Hem aydınlık bir Cumhuriyet tartışması hem de kültürel bir buluşma havasında geçen oturum, Akşehir’in ev sahipliğinde düşünce ve mizahın buluşma noktası oldu.