İbrahim Günay Yazıları

İbrahim Günay

Telden ve Sözden Öte, Âşıklar Konya'da Buluştu
4 Kasım 2025

İbrahim Günay

PAYLAŞ
Yorum yaz
A

Geçtiğimiz günlerde, gönül coğrafyamızın kadim sözlü kültür miraslarından biri olan Karatay Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen 59. Konya Âşıklar Bayramı, sadece bir kültür etkinliği değil; aynı zamanda unutturmaya karşı, köksüzleşmeye direnen bir ses oldu. 1966 yılından bu yana aralıksız sürdürülen bu gelenek, telde, sözde, gönülde ayakta kaldı.

İnsanlık, çağlardan çağlara aktardığı değerlerin arasında çoğu zaman kültürü “yenileştirme” çabasıyla karşı karşıya gelir. Oysa tam da bu noktada, âşık–ozan geleneği gibi sözlü tarih taşıyıcıları önem kazanır. Konya’nın ve özellikle Karatay’ın bu anlamda yeri ayrıdır: “Âşıklar Bayramı”, Türk halk müziğinin, sözlü edebiyatın ve halkın gönül diliyle kurulmuş bir buluşma sahnesidir.


Unutma-Hatırla Çağrısı

Karatay Belediyesi’nin ev sahipliğinde bu yıl 59’uncusu düzenlenen “Konya Âşıklar Bayramı”nda, Türkiye ve Türk dünyasının 19 farklı şehrinden ve 3 ülkeden gelen 25 âşık ve halk ozanı sazıyla ve sözüyle Konya’da buluştu. Mevlana Kültür Merkezi Sultan Veled Salonu’nda düzenlenen programlar kapsamında sahne alan âşıklar, sevdayı, hasreti, vefayı, kahramanlığı, inancı türkülerinde işleyerek Konyalı sanatseverlerden tam not aldı. Sahne, sadece bir müzik alanı değil; tarih boyunca söylenmiş binlerce insan sesinin yankısıydı. Orada buluşan her saz teli, her yürek, “Unutma–Hatırla” çağrısıydı.

Etkinliğin düzenleyicisi Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca da bu duyguya tercüman oldu: “Halk ozanlarımız toplumumuzun hafızasıdır; türkülerinde sevda, hasret, vefa, kahramanlık ve inanç vardır.” diye konuştu. Bu söz, bugünün hızla değişen gündeminde kök arayanlara bir müjde gibi değildi sadece; bir sorumluluktu.


Kültürel Hafıza Gelecek Kuşaklara Taşınıyor

Karatay Belediyesinin yarım asrı aşan süredir gelenek hale getirdiği Âşıklar Bayramı, Türk halk müziği ile sözlü edebiyat geleneğini yaşatan köklü bir kültürel etkinlik. Her yıl halk ozanlarının saz ve sözleriyle kültürel bir şölen sunan bayram, hem Türkiye’den hem de Türk dünyasından gelen ozanları bir araya getiriyor. Etkinlikte, türkülerde sevda, hasret, vefa, kahramanlık ve inanç temaları işleniyor, kültürel hafıza gelecek kuşaklara taşınıyor.

Âşıklar özellikle dudakdeğmez gösterileriyle, seslendirdikleri koçaklamalar, güzellemeler ve gerçekleştirdikleri atışmalarla salondaki sanatseverlerin büyük beğenisini kazandı. Azerbaycan, Irak ve İran’ın yanı sıra Türkiye’nin farklı şehirlerinden gelen halk ozanları; Hilmi Şahballı, Mürsel Sinan, Nurettin Türkan, Osman Taşkaya, Fuat Özdemir, Selahaddin Kazan, Mustafa Aydın, Vahit Köroğlu, İhsan Yavuzer, Temel Şahin, Emri Karakuş, Nihat Sönmez, Zikri Aliyar, Zafer Kazancı, Tahsin Kuştaş, Halil Daylak, Hüseyin Çifci, Mümtaz Sağlam, Belit Ocuşlu, Milad Abdeli, Şergiye Zengilanlı, Özlem Olgaç Özlemi, Ahmet Poyrazoğlu, Behram Aktemur ve Arif Yıldırım gibi usta âşıklar da etkinlikte sahne alarak programa renk kattı.


Geçmişin Dilinden Bugüne Bir Köprü

Bir şehir düşünün: modernleşmeyle, globalleşmeyle, değişen sosyal bağlarla derin bir dönüşüm geçiriyor. Bu şehirde eski değerler “müze parçası” gibi sunulmak yerine, hâlâ yaşayan bir damar olarak yer alıyor. İşte burada, Karatay Belediyesi’nin rolü öne çıkıyor: Bu etkinlik “kültür” diye kenara konan değil; yaşamın içinde, güncelin nabzında yer alan bir sahne haline geliyor. Söylenen türküler, atışmalar, güzellemeler sadece bir eğlence değil; geçmişin dilinden bugüne bir köprü. Gençler, saz teline dokunan ellerde kendi içinde bir yer buluyor; yaşlılar, bildikleri dilden konuşulmuş bir şiirde hafızasını tazeliyor. Şehir bu sayede bir “çıplak tarih kitabı” olmaktan çıkıyor; bir “yaşayan belleğe” dönüşüyor.


Kültürünü Kaybetmeyen Şehir

Konya Âşıklar Bayramı, geleneksel müzik gecesi olmanın ötesinde, halkın kendi sesiyle konuştuğu, geçmişle bugünü buluşturduğu bir ortak belleğin fişeklendiği an oldu. Karatay Belediyesi bu yönüyle sadece bir organizatör değil; bir kültür bekçisi, bir zaman köprüsü işlevi gördü. Bu kültür hazinesinin yaşatılmasında ve bu anlamlı etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Gelecek kuşaklara sadece “türküler” değil, o türkülerde yatan duygular ve anlamlar da aktarılmalı: hasretin, vefanın, gönül birliğinin dili. Bu bağlamda, “saz ve söz” sahnesi devam etmeli; çünkü sessizlik, bazen tarihin en acı sesidir. Bir şehir düşünün: her bir tel titreştiğinde, her bir söz söylendiğinde, orada bir insan “unutmayacağım” demeli. İşte o şehir, kültürünü kaybetmeyen şehirdir.
 

Yorumlar (0)

Yazarlar

Gazete Manşetleri

google reklam

Hack Haber Crack Forum